11 Mayıs 2013 Cumartesi

Özgürlük


Geleceğin belirsizliği insanlar üzerinde ne kadar büyük bir korku yaratıyor, ben buna şahit oldukça bazı şeyleri daha net görebiliyorum. İnançların temelinde de bu yatıyor, bir şeye inanalar geleceklerindeki varoluşlarını da garanti altına almış oluyorlar.Duygularının insanlar tarafından nasıl algılanacağından şüphe duyup üzerine bir maske takarak gezenler bana Schopenhauer’ın “ gururum her şeyin üstündedir demek, başkalarının hakkımda ne düşündüğü benim öz isteklerimden daha değerlidir demekle eşdeğerdir” aforizmasını hatırlatıyor.ne kadar kolay sattınız kendinizi.

İnsanlar gelecekteki varoluşlarının üzerinde nasıl da kendilerini hak sahibi hissediyorlar, tıpkı babanın çocuğu üzerinde hissettiği bir hak gibi. Oysaki nasıl göremiyorlar gelecekteki varoluşları başka bir varoluş, insan anlık değil, zaman içerisinde bir varoluştur. Bu parametreyi nasıl atlıyorlar, aklım almıyor.
İnançlarına sarılıyorlar, onları yüceleştiriyorlar. İnançlar duyguları kontrol edebilecek yegane güç gibi görünüyor onlara, sözüm ona gelecekteki varoluşlarını, duyguların yaratacağı belirsizlikten koruyorlar. Güvenmiyorsunuz kendinize , hayatta kalamayacağınızı zannediyorsunuz, ama nasıl fark edemezsiniz bu şekilde hiçbir zaman gerçekten varolamayacaksınız!!

Acı çekmekten korkuyorlar, ama daha önce yaşamadıkları acılardan sadece. Öğrenilmiş acılarla yüzleşmek daha kolay geliyor insana bunu hiç mi bilmiyorsunuz, hiç mi tatbik etmediniz? . Acı yaşadıkça daha da özgürleşiyor insan ve dönüp baktığında geçmişine yaşadığı acılar sadece birer anı olarak beliriyor. Çocuklarının sokakta oynamasına izin vermeyen anneleri, babaları hatırlatıyorsunuz bana. Ne kadar yazık o çocuklara, büyüdüklerinde arabalarından inip sokağa çıkamayan insanlar olacaklar.

Gelecekteki varoluşlarınıza bir armağan mı vermek istiyorsunuz? Acı verin onlara, acıyla büyüsünler, büyüsünler ki her geçen gün daha da özgürleşsinler

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder