2 Haziran 2014 Pazartesi

Goethe'nin gözüyle daymonikler



Öncelikle Daymonik (demonik) için bir kaç söz söyleyip, sonrasında Von Goethe’nin 18.yy da yaptığı bir tanımı yazmak, sanırım bugün yaşadıklarımıza biraz ışık tutacaktır.
Daymonik ruh hastalarına, içlerine cin ya da şeydan kaçtığı düşünüldüğünden eski çağlarda verilen isimdir. Ortaçağın henüz başında Platon Daymonikler için “Dünyanın geleceğini elinde bulunduran insanlar” tanımını yapar. Daymonikler eğer yeteri kadar içgörü ve zekaya sahipse ruhlarındaki bu çalkantıları çoklukla avantaja çevirebilirler. Ancak zekadan ve özellikle içgörüden uzak daymonikler için bu durum geçerliliğini korumaktan yoksundur.

Ayrıca Ortaçağda cadı diye yakılan daymonikler, günümüzde akıl hastanelerine kapatılmakta, türlü kimyasallarla kontrol altında tutulmaya çalışılmaktadır. İşte delilikle dahilik arasındaki ayrımın inceliği tarih boyunca insanların elini kolunu bağlamıştır.

Goethe daymonik devlet yöneticeleri için “Yaşamımdan Şiir ve Hakikat” kitabının 813. Sayfasında (İş bankası yayınları) müthiş bir yorumda bulunuyor....

......” Bu daymonik olgu, maddi manevi herşeyde kendisini göstermesine rağmen, hatta en dikkat çekici bir şekilde hayvanlarda ifadesini bulur, insanda çok harika bir bağıntı içinde mükemmelen mevcuttur, etik bir dünya düzeni kurar, bu düzen de zıtlık oluşturmadan birinin atkı, birinin çözgü olarak düşünülebileceği çapraz güçler vardır.
Herhangi bir insanda ağırlıklı olarak ortaya çıkarsa, bu daymonik olgu çok verimli olur. Yaşamım boyunca kah yakında kah uzakta birçoğunu gözlemleme olanağına sahip oldum. Zeka ve yetenekten yoksundurlar, nadiren iyi kalpli oldukları görülür, her zaman çok mükemmel insanlar değillerdir;  ama içten gelen müthiş bir güce sahiptirler, tüm yaratıklar üzerinde inanılmaz bir şiddet kullanırlar, hatta elementler üzerinde de, böyle bir etkinin nereye kadar uzanabileceğini kim bilebilir ? Birlik oluşturan tüm etik güçler onlara karşı hiçbir şey yapamaz; insanların iyi olanları onlar aldatılmışlar ya da aldatanlar diye kuşkulu hale getirse de, kitleyi kendine çeken onlardır. Aynı dönemde yaşayanlar nadiren karşılaşırlar ya da karşılaşmazlar, mücadeleye giriştikleri evrenden başka hiçbirşeyler alt edilemezler;  benzer saptamalardan şu ilginç ama müthiş söz çıkmış olmalı: Nemo contra deum nisi deus ipsi *
·         Tanrıdan başka hiçkimse tanrıya karşıt değildir

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder