Öncelikle Daymonik (demonik) için bir kaç söz söyleyip, sonrasında Von
Goethe’nin 18.yy da yaptığı bir tanımı yazmak, sanırım bugün yaşadıklarımıza
biraz ışık tutacaktır.
Daymonik ruh hastalarına, içlerine cin ya da şeydan kaçtığı düşünüldüğünden eski çağlarda verilen
isimdir. Ortaçağın henüz başında Platon Daymonikler için “Dünyanın geleceğini elinde bulunduran insanlar” tanımını yapar. Daymonikler eğer yeteri kadar
içgörü ve zekaya sahipse ruhlarındaki bu çalkantıları çoklukla avantaja
çevirebilirler. Ancak zekadan ve özellikle içgörüden uzak daymonikler için bu
durum geçerliliğini korumaktan yoksundur.
Ayrıca Ortaçağda cadı diye yakılan daymonikler, günümüzde
akıl hastanelerine kapatılmakta, türlü kimyasallarla kontrol altında tutulmaya
çalışılmaktadır. İşte delilikle dahilik arasındaki ayrımın inceliği tarih
boyunca insanların elini kolunu bağlamıştır.
Goethe daymonik devlet yöneticeleri için “Yaşamımdan Şiir ve
Hakikat” kitabının 813. Sayfasında (İş bankası yayınları) müthiş bir yorumda bulunuyor....
......” Bu daymonik olgu, maddi manevi herşeyde kendisini
göstermesine rağmen, hatta en dikkat çekici bir şekilde hayvanlarda ifadesini
bulur, insanda çok harika bir bağıntı içinde mükemmelen mevcuttur, etik bir
dünya düzeni kurar, bu düzen de zıtlık oluşturmadan birinin atkı, birinin çözgü
olarak düşünülebileceği çapraz güçler vardır.
Herhangi bir insanda ağırlıklı olarak ortaya çıkarsa, bu
daymonik olgu çok verimli olur. Yaşamım boyunca kah yakında kah uzakta
birçoğunu gözlemleme olanağına sahip oldum. Zeka ve yetenekten yoksundurlar,
nadiren iyi kalpli oldukları görülür, her zaman çok mükemmel insanlar
değillerdir; ama içten gelen müthiş bir
güce sahiptirler, tüm yaratıklar üzerinde inanılmaz bir şiddet kullanırlar,
hatta elementler üzerinde de, böyle bir etkinin nereye kadar uzanabileceğini
kim bilebilir ? Birlik oluşturan tüm etik güçler onlara karşı hiçbir şey
yapamaz; insanların iyi olanları onlar aldatılmışlar ya da aldatanlar diye
kuşkulu hale getirse de, kitleyi kendine çeken onlardır. Aynı dönemde
yaşayanlar nadiren karşılaşırlar ya da karşılaşmazlar, mücadeleye giriştikleri
evrenden başka hiçbirşeyler alt edilemezler; benzer saptamalardan şu ilginç ama müthiş söz
çıkmış olmalı: Nemo contra deum nisi deus ipsi *”
·
Tanrıdan başka hiçkimse
tanrıya karşıt değildir
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder